25 Kasım 2010 Perşembe

Sevgili John - Nicholas Sparks


Sabun köpüğü kitaplardan diyeceğim ama bu kitap içindeki baloncuklar bile sönmüş bir köpük olabilir ancak...

Kitap ArtemisYayınları'ndan çıkmış. İlk sayfalarından son sayfalarına kadar yazım hatalarıyla dolu, cümleler başlıyor ama doğru bitemiyor bir türlü... Zaten yazım hataları insanın gözüne takılıp dururken bir de üzerine anlatımın sıkıcılığı ve konunun klasik bir Yeşilçam filminden farksız oluşu eklenince kitap bence tam bir zaman kaybı izlenimi veriyor. 

Bence kitabın arka kapağını ve ilk 2-3 sayfasını okumanız yeterli. Sonraki yüzlerce sayfada farklı birşey yok, sadece o iki yerde bahsedilen olayların süslenmiş hali anlatılıyor.

Migros'taki %40 indirim sırasında hızla sepetimi doldururken o günlerde oynayan filmini düşünerek almıştım. Filmini henüz seyretmedim, sanırım seyretmeyeceğim de...Eğer herşeye rağmen çoook ilginizi çeken bir yanı varsa size tavsiyem kitap ile saatlerinizi boşa harcamak yerine 1-2 saatlik filmini izleyin.

4 yorum:

francesca mckennitt dedi ki...

Aa bu eleştiriyi görünce çok şaşırdım. Ben okumadım ama pek kötü bir şey duymamıştım hakkında. Filmini izlemek daha mantıklı o zaman.

Aslı dedi ki...

Kitap zevklerimiz ne derece benziyormuş diye baktım ve Küçük Arı dışında gelende zevklerimiz benziyor =) Küçük Arı'yı da Uçurtma Avcısı ve Bin Muhteşem Güneş taklitçisi olan ama onların yanına bile yaklaşamayan zayıf bir kitap olarak görmüştüm... Ama son yazıdaki "pembe romanlardan hazzetmiyorum pek" bölümünü de göz önüne alırsak bu pembe dizi gibi kitaba bulaşmayıp filmini izlemek daha mantıklı =))

serrose dedi ki...

Aman ya uzak duralim oyleyse !
Artik arastirmadan iyice bakmadan kitap alamaz hale geldim :( son gunlerde biliyorun basima gelenleri :(

Aslı dedi ki...

Ben de senin gibi önce bir yorumlara göz atıyorum artık, çok güzel diye pazarlanan (!) bir kitap fos çıkınca harcadığım zamana da o kadar umutlanmama da yanıyorum sonra...