19 Aralık 2009 Cumartesi

Son Çinli Şef

Bu aralar havadan mı, monotonlaşan hayatımdan mı yoksa neredeyse 15.30da güneşin battığı kısacık günlerle yetinemememden mi bilemiyoeum ama çok keyifsizim... Böyle hissettiğim zamanlarda ağır ya da üzücü kitaplardan uzak kalmaya çalışıyorum. Senden Başka Yok adlı kitabı biraz ağlayıp sızlayarak da olsa bitirdim. Eğer bayanlar için özel yazılmış gibi duran hafif romanlara ilginiz varsa ne ala, ama onun dışında zamanınızı ve kitap bütçenizden 9.90TL'yi bu kitaba ayırmanızı tavsiye etmiyorum.




Dünden beri Son Çinli Şef adlı kitabı okuyorum. D&R'ın 4TL'ye sattığı kitaplardan biri. Çin ve Japon kültürlerine ilgi duyduğum için almıştım. Orijinal adı ve dili: The Last Chinese Chef - İngilizce (Bende hemen kitabın orijinal adına bakma hastalığı var da:)), sayfa sayısı: 276.

Henüz yorum yapabilecek kadar ilerleyemedim ama konusunu görebilmeniz için arka kapaktaki yazısını inceleyebilirsiniz:

"Maggie McElroy Amerikalı dul bir yemek yazarıdır ve merhum kocasına Çin'de açılan bir babalık davası üzerine acilen Pekin'e gitmek zorunda kalır. Çalıştığı dergiden bir süre izin ister, ama editörü ona bir şartla izin verir: yıldızı parlamakta olan aşçı Sam Liang'la ilgili bir yazı hazırlayacaktır.


Maggie Çin'de kocasının geçmişiyle ilgili birçok sırrı öğrenir, kocası ve kendisi hakkında beklediğinden daha fazla şey keşfeder. Ona rehberlik eden Sam'le beraberken köklü bir tarihin ve felsefenin özünden yükselen bir yemek dünyasına çekildiğini görür. Çin mutfağının, Sam'in sürekli tartışan ama harika bir aşçı ve yemek uzmanı olan ailesinin ve hepsinden önemlisi de Sam'in sayesinde geçirdiği değişime kendisi bile şaşırır.

Kendini en bekenmedik yerlerde yeniden bulan bir kadının sıradışı hikâyesi..."




Yazar hakkında kısa bilgi:
Nicole Mones 1977'de yeni başladığı bir tekstil işi sayesinde Çin'e geldikten altı hafta sonra hükümet Kültür Devrimi’nin sona erdiğini ilan etti. Mones on sekiz yıl bu işle uğraştı ve ülke hakkında yazmaya başlamadan önce arkadaşlıklar kurdu ve Çin hakkında birçok şey öğrendi. Romanları on sekiz farklı dile çevrildi.

Dip not: Kitabın ingilizce versiyonunun kapağını merak eden olursa işte



13 yorum:

serrose dedi ki...

Ben cok severek okudum bu kitabi hatta blogumda tavsiye etmistim.
Detayli bir kitap ama akici.
Iyi okumalar

Sevgiler

Aslı dedi ki...

Evet, hatta senin tavsiyeni görünce okumayı erkene aldım:) Uçak süresi daha kısa olsa ve tabii biletler de daha ucuz olsa atlayıp gelesim, her yanım çekik gözlerle dolu olarak oraları gezesim var ama... İleride inşallah:) Benim yerime de keyfini çıkar!

serrose dedi ki...

Aaa bilmiyordum beni okudugunu :)

Ucak suresi kisaldi iyi havalardad 10.30 saatte geliyoruz :) yasasin Thy

Daha ucuz olsa konusuna katiliyorum zira git gel araba parasi her defasi :(

Birgun mutlaka gelirsen ses etmeyi unutma ;)

Aslı dedi ki...

Tabiii gelecek olursak haber veririm;)

10.30 mu ohhh... Buradan İstanbul'a 1.5 saatte giderken bile fenalık basıyor, kapalı alanda hareketsiz kalmaktan boğuluyorum:( Ama çok istiyorum gelmeyi, bir fırsat çıkarsa ABD'den önce o tarafı görmek istiyorum. Şibumi'yi okurken de gidelim diye tutturmuştum ve hala bir bahçeyi her görüşümde Nikolai'ın Japon felsefesiyle oluşturduğu bahçesi geliyor aklıma...

serrose dedi ki...

Sibumi

Yillardir listemde olupta hala alamadigim kitaplardandir o yuzden anlayamadim :(
okumam lazim yaa :(

Aslı dedi ki...

Şimdi eşime verdim ben de benimkini, yavaş da olsa o okuyor:) Ben kitabı güzel bulmuştum ama bende yeri ayrı, çok harike diyebileceğim kitaplardan biri de değil açıkçası. Trevanian'ın en iyi kitabı olarak görüyormuş herkes, ama ben bu fikre katılmıyorum çünkü Şibumi, Kasaba'dan daha çok beğendiğim bir kitap olsa da bence yazarın kitaplarının içinde okuduklarımın en güzeli Katya'nın Yazı idi. Bayılmıştım o kitaba!

Okunacak ne çok kitap var değil mi:) Ben de şimdiki kitaplığımın bile ancak 1/3'ünü okuyabildim... Ve kitaplığım gittikçe büyüyor:)

Hani filmlerde evin babasının çalışma odası olur, ahşap bir kitaplıkta yüzlerce kitabı olur ya, ben de öyle bir kitaplık hayal ederdim hep küçükken...

serrose dedi ki...

Benim de hayalim :( Oyle bir kutuphane simdi kitaplarimdan uzagim cok ozluyorum.Benden sonra annem kolileyip kaldirmis tumunu icim aciyor onlari oyle gorunce.En yakin zamanda Turkiye`de ev alip bir odasini kutuphane yapmak dilegindeyim :)
Insallah

Aslı dedi ki...

İnşallah dileğin en kısa zamanda gerçekleşir...

serrose dedi ki...

Amin canim tesekkur ederim

Ghanima dedi ki...

daha önce serrosede okumuştum bu kitabın yorumunu almak farz oldu:)

Aslı dedi ki...

Bence de hazır D&R 4tl ye indirmişken almak lazım çünkü en azından Çin kültürü ve bugünkü fark hakkında bilgi veriyor. Kitabı beğenmesen bile bunlar cebinde bilgi olarak kalıyor:)

Adsız dedi ki...

Yeni okuyacağım hem yemek hemde doğu kültürü ilgimi çektiği için aldım...Katyanın yazıda mı aynı yazara ait?

Aslı dedi ki...

Merhaba, Katya' nın Yazı Sergül' ün bahsettiği Şibumi' yi yazan Trevanian' a ait. Bu kitaptan çok farklı bir tarzdalar. Bence Trevanian da mutlaka okunması gereken yazarlardan, onun kitaplarını bu kitaptan çok çok fazla sevmiştim ve tavsiye ederim.

Doğu kültürü benim de çok ilgimi çekiyor, yalnız bu kitapla birlikte ilgimi çeken kısmın Çin yemeklerini kapsamadığını farke tmiştim :))